Normalde bayram trafiğine kalmam ama ne olduysa işimizi denk getiremedik ve bayram trafiğine kaldık. Neyseki alternatif yollarımız var. Madem Eskişehir’e gideceğiz bari geze geze doğanın içinden gidelim dedik. TEM ve E5’i kullanmadan Kocaeli’ne sonra Yuvacık barajına geçtik. TEM ve E5 hınca hınç yolu iken saatlerce süren kuyruklara ve dur kalklara takılmladan kendimizi doğanın kucağına atabildik. Bu kadar yol bilmenin keyfini de sürelim.
Önce dere kenarında ufak bir mola. Burası Yuvacık barajı:
Asıl doğa bundan sonra başlıyor. Toprak yolda usul usul ilerliyoruz. Bir yandan kuş seslerini dinliyor bir yandan da gözümüz yeşile doyarak ilerliyoruz.
Menekşe yaylası yolunu da , menekşe yaylasını çok seviyoruz. Hal böyle olunca burada epeyce de bir dinlendik.
Yaklaşık 1000 metre rakımda sıcak ve nemden de uzakta çimenlerin üzerine uzanıp kuşların sesini dinledik hep beraber. Menekşe yaylasının temiz havasını bol bol içimize çekip tekrar yola koyulduk. Bundan sonra köylerin manzaraları bir başka güzel..Özellikle Kırıntı köyü ile Candarlı köyü arasında pek çok güzel manzara bu bölgeden ayrılmamızı zorlaştırıyor.
Aslında Kırıntıdan sonra bir de Elmalı köyü varki orası da kendi başına başka güzellikleri barındırıyor. Ancak yolumuz üzerinden olmadığı için Elmalı’ya geçmeden yolumuza devam ediyoruz.
Sonunda Eskişehir’e varıyoruz. Yeğenlerimizle ve ailemizle güzel bir bayram geçiyoruz.
