Çanakkale sınırları içinde en çok geldiğimiz noktalardan biri Bahramkale’dir. Assos olarak da bilinen bu tatil diyarı genelde ulaşımı çok da kolay olmadığından halen sakinliğini koruyor şimdilik. Her geçen günde trafiğinin arttığına tanıklık ediyoruz. Neyseki tarihi limanın genişleyebileği bir yer yok. Yapılaşmaya izin verilmediği gibi dik yamaçlarda buna çok izin vermiyor.
Assos’un karada ne kadar güzelse su altıda o kadar güzel. Hatta asıl tarihi dokusu su altında kalmış diyebilirim. Önceki gezilerimizde Assos ve çevresini anlatmıştık. Biblo buradan bulunmayı oldukça seviyor. Nemsiz hava, serin sular yakıcı güneşin etkisini ona çok daha az hissettiriyor.
Buraya hafta sonu için geldik. Hani üşenmezseiz İstanbul’dan Cuma akşam çıkıp, pazar günü dönülebiliyor. Enfesde bir dinlenme yaşanıyor. Yolda yemek yenecek de çok alternatif bulunuyor. Susurluk tostu ve ayranı, Bursa’nın İskender’i, Mustafa Kemal Paşa’nın tatlıları…
Su altında genelde antik liman en çok hoşuma giden alan. Su altından kareler:



